Z Dergi Mobil Uygulamasını
ÜCRETSİZ HEMEN İNDİRİN!

Mobil Websitesine Devam Et >>

Hekimoğlu Ali Paşa Kütüphanesi
Orhan M. Çolak

Yazı Boyutu: a a a
Okuma Modu

Hekimoğlu Ali Paşa Kütüphanesi
Orhan M. Çolak

https://www.zdergisi.istanbul/makale/hekimoglu-ali-pasa-kutuphanesi-594

Babasının sarayda hekimbaşı olmasından dolayı Hekimoğlu, Hekimbaşızâde veya Hekimzâde şeklinde anılan Ali Paşa, 1689’da İstanbul’da doğmuştur. Seçkin bir ortamda yetişen ve iyi bir eğitim gören Ali Paşa, silahşor olarak saraya alınmasının ardından çeşitli kademelerde görev yapmış, ikisi I. Mahmud, biri III. Osman döneminde olmak üzere üç defa sadrazam olmuştur. 1758’de vefat etmiş, Kocamustafapaşa’da yaptırdığı külliyedeki türbeye defnedilmiştir.

Ali Paşa sadaret dönemlerinde Damat İbrahim Paşanın başlattığı ıslahatların takipçisi olmuş, III. Ahmed devrinde kurulan matbaa çalışmalarını devam ettirmiştir. Hatta onun sadaretinde matbaada yerli kâğıt kullanmak maksadıyla bir fabrika kurulması kararlaştırılmıştır.

“Âli” mahlasıyla şiirler kaleme alan paşa, ilmi araştırmaları da desteklemiş, kendisine pek çok kitap takdim edilmiştir.
Ayrıca hayatı ile ilgili eserler kaleme alınmış, yaptırdığı hayratlara devrin şairleri tarafından tarihler düşülmüştür.

Hekimoğlu Ali Paşa iyi bir kitapsever ve koleksiyonerdi. İlk ve üçüncü sadaretinden azledildiğinde borçları için müzayedeyle satılan malları arasında kitapları da vardı. İlk sadaretinden sonra 111, üçüncü sadaretinden sonra ise 156 kitabı satılmıştır.

Hekimoğlu Ali Paşa daha beylerbeyiliği zamanında (1723-1726) Kocamustafapaşa’da ahşap bir cami yaptırmıştır. Sonra bu ahşap cami ve buradaki Abdal Yakup Tekkesini yıktırarak 1733-1735 yılları arasında cami, kütüphane, türbe, tekke, sebil ve çeşmeden oluşan külliyesini inşa ettirmiştir.

Kütüphane, caminin Hekimoğlu Ali Paşa caddesi üzerindeki kapısının üzerinde, bir bodrum ve bir esas kat olarak camiyle aynı zamanda yapılmıştır. Bodrum katının bir tarafında kapı bulunurken karşı tarafı açıklıktır. Aynı zamanda sağ ve solunda büyük ve küçük hazireye bakan açık pencereler bulunmaktadır. Bu haliyle dört taraftan hava akımına açık tutulmuş ve üst kattaki okuma salonu ile burada mevcut kitaplar nemden korunmuştur. Bu katın yan tarafından bir merdivenle üst kata çıkılmaktadır. Bu merdivenle okuma salonunun önünde altı kolon ve kemerle kuşatılan üstü kapalı bir sofaya geçilir. Burası açık bir okuma terasıdır. Yandan bir kapıyla okuma salonu ile kitapların bulunduğu kitaplığa geçilir. Kitaplığın orta kısmında dört direğe müstenit eski bir kitap dolabı vardır. Ayrıca odanın iç kısmını pencerelerin üst hizasından itibaren bir kitap rafı çevreler. Bu odanın Hekimoğlu Ali Paşa caddesine bakan üçer, büyük ve küçük hazireye bakan birer penceresi vardır.

Paşanın bu hayratı için düzenlettirdiği 1738 tarihli vakfi yeye göre vakfın geniş bir kadrosu vardı. Bu kadro arasında yer alan kütüphane personeli şöyledir: Kütüphane dersiamı, kitap nazırı, hafız-ı kütüb-i evvel, hafız-ı kütüb-i sani, hafız-ı kütüb-i salis, mücellid ve kapıcı.

Kütüphane kadrosundaki dersiam hem ders veriyor hem de kütüphanenin işleyişini kontrol ediyordu. Bir sanat hamisi olan Ali Paşa 1726’da Tebriz’de yanında memuriyete başlayan şair ve münşi Abdürrezzak Nevres’i kütüphanesinde hafız-ı kütüb olarak görevlendirmişti.

Kitaplarda 1733-34 tarihli Hekimoğlu Ali Paşanın vakıf mührü görülür. Arapçadır ve “Vakafe’l-vezirü’l-a’zam Ali Paşa ibnü’l-merhum Nuh Efendi 1146” şeklindedir.

Kütüphanede Ali Paşanın kitaplarından başka III. Ahmed’in kızlarından Saliha Sultanın vakıf mührünü taşıyan 57 kitap vardır. Saliha Sultanın Hekimoğlu Ali Paşanın eski damadı ve kethüdası Hatipzâde Yahya Paşa ile olan evliliği, Yahya Paşanın Ağustos 1755’te vefatıyla sona ermiş ve Saliha Sultan Yahya Paşanın terekesinden mevrusen aldığı kitapları da Hekimoğlu Ali Paşa Kütüphanesine vakfetmiştir.

19. yüzyılın ikinci yarısında kütüphane personeline dördüncü hafız-ı kütübün eklenmesi de zamanla kitap sayısının arttığını göstermektedir.

II. Abdülhamid döneminde basılmış kataloğa göre kütüphanede 946 eser mevcuttu. Süleymaniye Yazma Eser Kütüphanesinin Hekimoğlu Ali Paşa kısmında bugün 908 yazma ve 15 basma olmak üzere toplam 923 kitap vardır. Aradaki fark, bazı kitapların Evkaf-ı İslâmiye Müzesine (bugünkü Türk ve İslam Eserleri Müzesi) verilmesiyle oluşmuştur.

1894 depreminde harap olan cami, kütüphane ve zaviye tamir görmüş; 1908’de yapılan bir teftişte ise eserlerden 70 kadarının eskidiği ve tamir edilip ciltlenmesinin gerektiği ortaya çıkmıştır.

Süheyl Ünver 1937’de yazdığı bir makalede odanın üç duvarının önünün sedirle kaplı olduğunu ve kütüphaneden yararlanmak isteyen okuyucunun sedirlere oturarak önlerindeki rahlelere koydukları kitapları incelediklerini kaydediyor.

Yapının 1918’deki Fatih yangınında kullanılamayacak hale gelmesinden sonra kitaplar 1924’te Millet Kütüphanesine, 1963’te de Süleymaniye Kütüphanesine devredilmiştir. Kütüphanenin tahta üzerine ta’lik hatla yazılmış manzum kitabesi de Türk ve İslam Eserleri Müzesindedir.

Kütüphane binası, 1966’dan sonra Millî Eğitim Bakanlığına devredilerek yine kütüphane olarak hizmet vermiş, bu satırların yazarı da eski bir Kocamustafapaşalı olarak ortaokul ve lise yıllarında (1984-1989) bu kütüphanenin müdavimi olmuştur.

2002’de restore edilen bina halen Bilim Kültür ve Sanat Derneğine (BİKSAD) bağlı Uygulamalı Türk-İslam Sanatları Kütüphanesi olarak hizmet vermektedir.