Tarih-i Osmanî Encümeni Kütüphanesinden Bu Yana Türk Tarih Kurumu Kütüphanesi
Yusuf Turan Günaydın
Tarih-i Osmanî Encümeni Kütüphanesinden Bu Yana Türk Tarih Kurumu Kütüphanesi
Yusuf Turan Günaydın
https://www.zdergisi.istanbul/makale/tarih-i-osmani-encumeni-kutuphanesinden-bu-yana-turk-tarih-kurumu-kutuphanesi-602
Tarih-i Osmanî Encümeni (1909-1923) son yıllarında Türk Tarih Encümeni adını almış, 1927’den itibaren resmen bu adla faaliyetini sürdürmüştür. 1931’de Türk Tarihini Tetkik Cemiyeti adıyla kurulan ve 1935’ten itibaren Türk Tarih Kurumu (TTK) adını alan kurumun kütüphanesi öncelikle Tarih-i Osmanî Encümeninin kitaplarını tevarüs etmiştir.
Türk Tarih Kurumu Kütüphanesi, içinde sadece yazma veya basma eserler bulunan bir mekân değil, aynı zamanda, Osmanlı’nın son devrinde doğup Cumhuriyet’in ilk yıllarında vefat eden son devir tarihçilerinin ruhlarının kaynaştığı bir cem alanıdır. Kitapları vasıtasıyla Tarih-i Osmanî Encümeni/ Türk Tarih Encümeni üyeleri Abdurrahman Şeref Bey, Ahmed Tevhid Ulusoy, Ahmed Refik Altınay, Efdaleddin Tekiner, Necip Âsım Yazıksız, Ahmed Rasim gibi tarihçilerin ruhları kütüphanede yaşıyor. Daha sonraki yıllarda bağış veya satın alınan kitapları vasıtasıyla ruhları buraya sinen isimleri de ekleyebiliriz: Reşit Galip, Yusuf Akçura, Halil Edhem Eldem, Osman Ferit Sağlam, Tevfik Bıyıklıoğlu, Şemseddin Günaltay, Mükrimin Halil Yinanç, Esad Fuad Tugay, Tâvit et-Tancî, Yusuf Hikmet Bayur, İbrahim-Cevriye Artuk, Ali Sevim ve Halil Akıncı…
Tevârüs ettiği kitaplık ve kütüphaneler TTK Kütüphanesini her zaman sürprizlerle dolu bir çalışma alanı kılıyor. Kitaplarını kuruma bağışlayanlarla kurumun satın aldığı şahsî kütüphanelerin sahiplerinin evrakı da kitaplarıyla birlikte kütüphaneye bağlı olan arşiv birimine dahil edilmiştir. TTK Arşivi adıyla tanınan bu birim, başta Enver Paşa ve Cemal Paşa olmak üzere Mehmed Asaf, Uluğ İğdemir gibi şahsiyetlerin bağışlarıyla zenginleşmiştir. TTK Kütüphanesini bütünleyen bu arşivde Halil Edhem, Osman Ferit, Tevfik Bıyıklıoğlu, Reşit Galip gibi birtakım zevatın kitaplarıyla birlikte evrakı (belgeler, fotoğraflar vs.) da yer almaktadır.
TTK Kütüphanesinin en meşhur ve ilgi toplayan yönlerinden biri büyük kısmı altmış yıl önce Türkçeye tercüme ettirilmiş birtakım tarih kaynaklarının bazen el yazısı (bir kısmı eski harfli), bazen daktilo edilmiş tek nüshalarını barındırıyor oluşudur. Bu tercümelerden bazıları tercüme edilir edilmez basılmış ama epeyce bir kısmının basılması için 2009’u beklemek gerekmiştir. Basılanlar nasılsa okuyucusuna ulaşmıştır, asıl altmış bu kadar yıl basılmayanlar hangileridir, bilebildiğimiz kadarıyla açıklayalım:
Géza Fehér’den Hamit Koşay tercümesi Bulgar Türklerinin Tarihi; Ahmed Emin’den Zakir Kadiri Ugan tercümesi Duha’l-İslâm (3 cilt) ve Fecrü’l-İslâm (1. Kısım), Aleksey Federoviç Malinovskiy’den Kemal Ortaylı çevirisi Kırım Kazan Hanlarının 1462-1733 Yıllarında Büyük Rus Knezleri ve Çarlarıyla Olan İlişkileri, Barthold’dan M. Emin Resulzade tercümesi Avrupa’da ve Rusya’da Doğuyu Öğrenme Tarihi, Vladimir Evgeneviç Sıroçkovskiy - B. E. Sinnoeçkovskiy’den yine Ortaylı tercümesi Kırım Tarihinde İncelemeler: Muhammed Geray ve Vasalları, İbn Haldun’dan yine Zakir Kadiri çevirisi Tarih-i İbn Haldun yani namıdiğer Târîhu’l-İber (3 cilt-4 kitap), Marco Polo’dan Haydar Çerçil tercümesi Seyahatnâme, Cüveynî’den Abdülbaki Gölpınarlı tercümesi Cihangüşa Tarihi, Guy le Strange’den Mübin Manyas tercümesi Şark Halifelerinin Memleketleri: XXVII. Horasan Bahsi, W. Heyd’den Nazım Poroy tercümesi Orta Çağda Yakın Doğu Ticaret Tarihi 2. cilt (1. cilt basılmıştır); Joseph Cattaui Pacha’dan (1861-1942) yine Nazım Poroy tercümesi Mısır Milletinin Kronolojisine Bir Göz Atış Yahud Zaman Sırasıyle Mısır Milletinin Tarihleri (Coup d’oeil sur la chronologie de la nation Égyptienne), Angelo S. Rappoport’dan Nurullah Kunter tercümesi Filistin Tarihi, V. I. Avdiyev’den Abdülkadir İnan tercümesi Orta Asya’da Tarih ve Arkeoloji Tetkikleri, Bartold’dan yine Abdülkadir İnan tercümesi Hudud-al-alem Mukaddimesi (Tumanski nüshası), Bjarne Jonsson’dan Şükrü Akkaya tercümesi İzlanda’da Türkler: Rivayetlere Göre Norveçlilerin İzlandaya Göç Edişlerinden Sonra Türklerin Baskınları ve daha birçok kıymetli eser…
2009 sonrasında bu ünik tercümeler arasından –dönemin kurum başkanı Prof. Dr. Ali Birinci’nin girişimiyle- basılma şansını yakalayan birçok tercüme oldu: Bîrûnî’den Kıvameddin Burslan tercümesi Tahkîku mâ li’l-Hind ve Tahdîdu Nihâyâti’l-Emâkin, İbn Miskeveyh’ten Tecâribü’l-Ümem (kısmî tercüme), R. Grousset’den Halil İnalcık tercümesi Stepler İmparatorluğu, Novoseliskiy’den Kemal Ortaylı tercümesi XVII. Yüzyılın Birinci Yarısında Moskova Devletinin Tatarlarla Mücadeleleri, Paul Ricaut’dan Halil İnalcık tercümesi Osmanlı İmparatorluğu’nun Hâlihâzırının Tarihi (XVII. Yüzyıl), Vladimir Gordlevskiy’den Abdülkadir İnan tercümesi Küçük Asya’da Selçuklular Devleti, M. Hudyakof’dan İdilli Ayaz İshakî tercümesi Kazan Hanlığı Tarihi, A. Yu. Yakubovskiy’den Sabur Rasol tercümesi Timur ve Timuriler Devrinde Semerkand, Necati Lugal tercümesi Beyhakî Tarihi, İskender Bey Münşî-yi Türkmen’den Ali Genceli tercümesi Târîh-i ÂlemÂrâ-i Abbasî (4 cilt-7 Kitap), Jacob Ph. Fallmerayer’den Ahmet Cevat Eren tercümesi Trabzon İmparatorluğu’nun Tarihi ve en son basılan (Ağustos 2020) Bartold’dan Seniha Sami Moralı tercümesi Moğol İstilâsı Devrinde Türkistan.
Tercüme eserler 2009 sonrasında, tercüme edildikleri dili bilen birer araştırmacıya verilerek asıl metinleriyle karşılaştırmalı bir biçimde yayına hazırlatılmış, eksikleri ve rastlanan hataları giderilerek basılmıştır. Bir kısmının yayın hazırlığı ise sürmektedir. Türk Tarih Kurumunun 1940’lardan itibaren dönemine göre oldukça masraflı ve emek gerektiren bazı çalışmalara da imza attığı görülüyor.
Bunların somut meyveleri ise çoğu zaman defterlere kaydedilmiş ünik nüshalardır. Aralarında şüphesiz en kıymetlisi dönemin Konya Âsâr-ı Atîka Müzesi Müdürü M. Yusuf Akyurt’a ait Resimli Türk Âbideleri adlı 27 defterlik benzersiz çalışmasıdır. Bu çalışma birkaç açıdan benzersizdir: Öncelikle Konya başta olmak üzere Ankara, Amasya, Izmir, Kastamonu, Erzurum, Kayseri, Niğde, Bor, Sivas, Adana, Mersin, Tarsus, Tokat (Pazar, Zile, Turhal, Niksar), Afyonkarahisar, Divriği, Isparta, Manisa, Beyşehir, Karahisar, Osmancık, Karaman, Tire, Birgi, Balıkesir, Maraş, Merzifon, Samsun, Sinop ve Kütahya’da bizzat yerinde tespit ve incelemelerle abidelerin 1940’lı yıllardaki durumlarını gösteren fotoğrafl ar açısından eşsizdir. Akyurt’un şahane sanatsal tasarımıyla düzenlenmiş sayfaları ve hem Latin hem Arap alfabesiyle yazılmış el yazısının güzelliği de cabası. Bu eserde asıl itibariyle tarihî eserlerin tarifi , vakfi ye ve kitabelerinin tespiti hedefl enmiş, binaların planları da ihmal edilmemiştir. Kitabelerden Arapça olanlar Türkçeye tercüme edilmiştir. Ne var ki 9 ciltte biraraya getirilip tasarım çalışması yaptırılan 27 defter hâlen basılmamıştır. Tespit edilip fotoğrafl anan vakfi ye ve kitabelerden bazılarının bugün kayıp olduğu düşünülürse çalışmanın önemi daha iyi anlaşılabilir.
TTK Kütüphanesine tesliminden bu yana basılmamış daha birçok bakir malzeme vardır: Bunlardan M. Nail Tuman’ın Türk Tarih Lügati (8 cilt) eski harfl erledir ve TTK tarafından bir ekibe hazırlatılmaktadır. Yine M. Zeki Oral ve Naci Kum da Akyurt tarzında birkaç cilt çalışma gerçekleştirmiştir. Karakoç Sarkis’in tek nüshası TTK Kütüphanesinde bulunan Külliyât-ı Kavânîn’i (42 Cilt-50 Klasör) üzerinde de bir ekip çalışmaktadır. Fakat Bosna Kroniği (Enver Kadiç Kroniği) (30 küsur cilt), M. Zeki Oral’ın Niğdeli Âşık ve Şairler Antolojisi, Necati Lugal’in Tuslu Meâlî’nin Farsça Hünkârnâme adlı eseri üzerindeki tashih ve istinsah çalışması, bazı elyazması hatırat metinleri, Enver Paşa ve Cemal Paşa evrakı ve benzerleri neredeyse hiç el sürülmemiş malzemeler olarak yıllardır bekliyor.
Klasik elyazması türünden eserler bakımından da TTK Kütüphanesi oldukça zengindir. Bir ihtisas kütüphanesi olmasına rağmen yazma eserler de ihtisas alanında olup olmadığı gözetilmeden TTK Kütüphanesine dahil edilmiştir. Bunlardan büyük bir kısmı bağış ve satın alınan şahsî kütüphaneler vasıtasıyla kuruma girmiştir fakat ne yazık ki bu birikimin bir kataloğu henüz hazırlanmamıştır.
Kurumun kitap yayınına başladığı yıllardan itibaren elyazması tıpkıbasımları yayımlanmıştır fakat özellikle 2009 yılı ve hemen sonrasında bu alanda daha bilinçli hareket edilmiştir. Mesela bu dönemde basılan Gelibolulu Mustafa Âlî’nin meşhur kroniği Künhü’l-Ahbār’ın Osmanlı tarihini içeren dördüncü kısmı TTK nüshasının tıpkıbasımdır (2009) . Elyazması istinsah çalışmaları da kütüphaneyi zenginleştirmiştir. TTK bu alanda Kilisli Rifat Bilge’nin (1874-1953) ihtisasına başvurmuştur.
TTK Kütüphanesine yazma eser kazandırma çabası sürmektedir. Esad Fuad Tugay ve Muhammed Tâvît et-Tancî’den TTK Kütüphanesine intikal eden yazmalar oldukça kıymetlidir. Tugay koleksiyonunda bulunan Kâmil Akdik hattıyla enfes bir Mevlid yazması Diyanet Işleri Başkanlığı tarafından tıpkıbasım olarak yayınlanmıştır.
pkıbasım olarak yayınlanmıştır. Istanbul menşeli Syllogos Kütüphanesi yazmaları da TTK Kütüphanesini zenginleştiren, buraya fark katan bir koleksiyondur. Çoğu Rumca olan bu yazma eserler, Istanbul işgalinin bitmesinden sonra sahipsiz kalan kütüphanenin önce muhafaza altına alınarak Istanbul’dan Ankara’ya getirtilmesi, ardından TTK Kütüphanesine emanet edilmesi sonucu günümüze kadar gelmiştir. TTK bu yazma koleksiyonu için bir katalog da yayınlamıştır.
Arkeoloji kaynakları için de TTK Kütüphanesi, Türkiye’de bir eşi bulunmayacak bir mekândır. Bilhassa Batı dillerinde yayımlanmış arkeoloji kitapları kütüphaneye düzenli olarak girmektedir.
Kütüphanenin çevrimiçi katalogu da bütün bu saydığımız zenginliği oturduğumuz yerden bizim için görünür kılan dijital bir platformdur. 70 yıllık yasal koruma süresi dolmuş bulunan Osmanlıca, Arapça, Farsça, Fransızca, Ingilizce vb. dillerdeki birçok kitap bütün sayfalarıyla taranarak çevrimiçi kataloğa konulmuştur.
Kütüphanede, kurumun hayata geçmesinden önce Atatürk’ün direktifl eriyle hazırlatılan “Türk Tarihinin Anahatları” serisinden çalışmaların bazen daktilo edilmiş, bazen prova baskıları yapılmış nüshalarını da bulmak mümkündür. Bu nüshalar, —bugünden bakıldığında ilmî açıdan yetersiz kalsa da— Cumhuriyet Türkiye’sindeki ilk ciddi tarih çalışmaları olmaları bakımından önem arz etmektedir.
Türk Tarih Kurumu Kütüphanesi dünyadaki 200 küsur bilim kuruluşu ve kütüphane ile irtibat hâlinde bulunan, elyazması ve matbu eserleri bakımından gerçek bir ihtisas kütüphanesidir.