Z Dergi Mobil Uygulamasını
ÜCRETSİZ HEMEN İNDİRİN!

Mobil Websitesine Devam Et >>

Yiğit Yiğide At Bağışlar
Şükrü Elçin

Yazı Boyutu: a a a
Okuma Modu

Yiğit Yiğide At Bağışlar
Şükrü Elçin

https://www.zdergisi.istanbul/makale/yigit-yigide-at-bagislar-193

Türk hükümdarlar dostluklarını tâzelemek veya kudret ve nüfuzlarını göstermek için kıymetli atlar hediye etmiştir.

At, maddî ve askerî kudreti dışında edebiyâtın, sanatın âdet ve an’anelerin teşekkülünde de yer tutmuştur. Yuğlarda, şölenlerde, sünnetlerde, evlenmelerde, teâmül hukûkunda, yer ve insan adlarında, sporda, temsîlî oyunlarda, tezyînî ve plastik sanatlarda, efsânelerde1 tesîri görülen at, güzelliği, tenâsübü, kuvveti, sürati, tahammülü ve insancıl husûsiyetleriyle Türklerin gönüllerini fethetmiş bir varlıktır.

Bu varlık, nâdir ve nâdîde mücevherler gibi asırlarca bir armağan konusu olmuştur. Bunu, istisnâsız bütün Türklerin hayâtında görüyoruz. Göktürk hâkânı Bilge’nin cenâze merâsimine iştirak eden Bukag Tutuk’un armağanları arasında iyi cins atlar da vardır.2

Büyük Selçuklu devletinin ilk hükümdârı Tuğrul Bey’in kardeşi Çağrı Bey bir emir ile harp eder (X. asır ortaları); emir kalenin birine ilticâ mecbûriyetinde kalır, sonunda aman diler, Çağrı Bey’e bütün takımları ile birlikte bin at verir.3

Selçukluların son büyük hükümdârı Sultan Sencer, Karluklar Semerkant civârında bir kuvvet olmaya başladığı sırada, onları zararsız hâle koymayı düşünür. Karluklar kendisine 5 bin deve, 5 bin at ve 50 bin baş koyun göndermek sûretiyle hizmetine hazır olduklarını bildirirler.4

Atabeklerden Arslan Şah ve Emir Şemseddin Atabeg İl-Deniz, Emir Zengi’yi dâvet ederler. Emir Zengi korkup gelemez, aman verilmesini ricâ eder, elçisi ile türlü hediyelerle birlikte Arap memleketlerinden aldığı atları gönderir ve ahd ü peyman ister.5

Selçuk sultânı İzzeddin Keykavus, Sinop ve Trabzon hükümdârı Aleksi’yi esir ettikten sonra birtakım ağır şartlarla yeniden makâmında bırakır; ona atlar verir. Aleksi de aynen mukâbelede bulunur.6

Harezmşah İl-Arslan’ın el Müeyyed Ay-Aba’nın memlûku olduğunu bildiren İmam Fahreddin’e verdiği birçok hediye arasında cins atlar da vardır. Böylece sulh temin edilir.7

Sultan Celaleddin 1226’da Erran’a sâhip olduğu târihte Feriberz’in oğlu el-Feridun Şirvan Şah’a bir elçi gönderir. Selçukluların Alp Arslan oğlu Melikşah’a verilmiş olan verginin kendisine bağlanmasını ister. Aralarında anlaşma olunca Şirvan Şah, Celaleddin’e 500 cins Türk atı takdim eder.8

Sultan Celaleddin’in elçisi, halîfe el-Müstansırubillah tarafından kabul edilir. Halîfe bâzı şahsiyetlere armağanlar gönderir; bu armağanlar arasında atlar da vardır.9 Aynı şekilde Celaleddin, halîfeye olan şükranlarını kıymetli atlar vermek sûretiyle bildirir.10

Yine Osman Gâzi ile Bizans imparatoru Andronikos’un 1333 yılında11 ve Germiyanoğlu ile Sultan Murad’ın sulh yapma münâsebetlerinde karşılıklı olarak atların armağan edildiğini târihlerden öğreniyoruz.12

Bâzen gönderilen hediyeler, içtimâî mantık ve teşkîlâttan doğmuş olan mukaddes sayılara göre olur. Timuroğullarında buna îtibar edilmiştir. Şerefeddin’e göre, Şirvan hükümdârının itâatini göstermek maksadıyla Timur’a gönderdiği hediyeler: 9 kılıç, 9 yay, 9 çadır, 9 kameriye, 9 ağır kumaş, 9 cins at ve 9 câriye idi.13

Sultan Bayezid, Timurlulardaki bu an’aneye hürmet etmemiş. Timur’a gönderdiği muhtelif hediyelerin ve husûsiyle atların sayısını hakâret maksadı ile 10’a çıkarmıştır.14

Hüseyin Baykara’nın oğlu Bediüzzaman Mirzâ, babasının ölümünden sonra, küçük kardeşi Hüseyin Mirzâ ile bir yıl Horasan’da hüküm sürdükten sonra Özbeklere mağlûp olup Irak’a firar ve Safevî sultânı Şah İsmail’e ilticâ etmişti. Yavuz Sultan Selim, Tebriz’de Şah İsmail’den hakâret gören Bediüz-zaman’a onu tahtına kavuşturacağını vâdeder, birçok hediyeyle birlikte tâzî atlar bağışlar.15

Bâbürnâme’de 1528-1529 yılı vekâyinde, Bâbür Şah’ın oğlu Askerî Mirzâ’ya “Murassa kemerli bir hançerle pâdişâhâne hil’at giydirilerek bayrak, tuğ, nakkâre, cins atlar, 10 tâne fil, bir katar deve” verildiği kaydı vardır.16

Kânûnî Sultan Süleyman, bir savaş sonunda Bosna ve Semendre beylerine hil’atler ve kılıçlarla birlikte atlar yollar.17 Aynı pâdişâhın, Bec kalesi seferinde gidiş ve dönüşte Mohaç sahrâsında kendisini karşılayan Yanos Kıral’a çok süslü ve değerli atlar verdiği biliniyor.18

Atın armağan oluşunu evlenme merâsimlerinde de görüyoruz. Elçilerin pâdişahlara veya pâdişahların birer münâsebetle elçilere ve diğer büyük rütbelilere at hediyesi gelenek hâlini almıştır. Yıldırım Bayezid’in Germiyan beyi Süleyman Şah’ın kızı Devlet Şah Hatun ile evlenme merâsimi19 ve Hıtay pâdişâhının Şahruh’un elçilerine olan hediyelerini misal gösterebiliriz.20

Sulhu sağlamlaştırma ile ilgili bir kayıt, Raşid’in târihinde göze çarpıyor. 1659’da Nemçe çasarı ile vukû bulan sulh ve salâhın ahkâmını te’kid içün mûtâd-ı kadim üzere büyük elçiler tâyini lâzım gelir. Kara Mehmed Ağa’ya büyük elçilik vazîfesi ile Rumeli beylerbeyisi pâyesi verilir. Sonra huzûr-ı hümâyûna kabul edilir. (Nemçe çasarı tarafından tertip olunan hedâya ki bir murassa sorguç ve 1 direkli otağ ve 20 seccâde ve 5 Acem kalıçası ve 100 sarık ve 40 hil’at ve vakiyye miktârı anber ve 12 re’s yelkendes ve 2 re’s dîvan rahtı ve abâyî ile donanmış atlar elçi-i müşârünileyhe teslim olundu.)21

Yukarıda bahis konusu ettiğimiz evlenme merâsimlerine muvâzî olarak at hediyesinin sünnet vesîlesi ile de devam ettiğini görüyoruz. Şâir Nâbi, 1086-1675 yılında Edirne’de IV. Mehmed’in şehzâdeleri için yapılan sünnet düğününü anlatırken sadrâzam Ahmed Paşa’nın hediyeleri arasında atların bulunduğunu şöyle tasvir ediyor:

Cevherî raht ile bir rahş-ı kuhayl
Görse Şeddiz ana olurdı tufeyl
Mâdiyân bir dahi raht-ı lûlû
Üç adet rahş dahi sarsarpû
Cevherî raht ile bir esb-i devân
Üç aded rahtsız esb-i pûyân.22
…………………………..
Cevherî raht ile bir esb-i devân
Üç aded rahtsız esb-i pûyân.23
Aynı düğünde IV. Mehmed, kendisine hayır duâlarda bulunan vezirlerine rütbeler verir.
Sadrâzamına emsalsiz bir kürkle atlar hediye eder.
Dahi bir esb-i hümâyun peyker
Serbeser zin-ü bisâtı cevher
Üç aded rahş-ı latîf-i biraht
Hüsni âzâde üç de yeklaht.24

*Yazarın "Türklerde Atın Armağan Olması" (Türklerde At Kültürü ve Çağdaş Atçılık, haz. E. G. Naskali, Resim Matbaacılık, İstanbul, s. 160-164) adlı makalesinden derlenmiştir.